İSTANBUL- 16 Ekim’de düzenlenecek olan “İşçi-Emekçi Mitingi” için çağrılar devam ediyor.
Devrimci Demokratik Sendikal Birlik (DDSB) yaptığı açıklama ile Kartal’da yapılacak olan mitinge çağrı yaptı. Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“İşçi ve emekçilerin derin bir açlık ve yoksulluk çektiği günlerden geçiyoruz. Hayat pahalılığı her geçen gün artıyor. Asgari ücretin sadece ev kirasını karşıladığı koşullarda gıda, elektrik, doğalgaz, su, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçların neyle ve nasıl karşılanacağının bir cevabı bile bulunmuyor. On milyonlarca emekçi işsizlikle cebelleşirken işi olanlar ise uzun ve ağır çalışma süreleriyle köle gibi çalıştırıyorlar. Sendikalı işyerlerinde bile sefalet sözleşmeleri imzalanıyor, tüm işçi sınıfı asgari ücret köleliğinin bir parçası haline getiriliyor.
“Ücretler ve enflasyon rakamları üzerinde oyun üstüne oyun oynayan hükümet, emekçilerin maaşlarından alınan gelir vergisiyle devletin ve patronların ekonomisini ayakta tutuyor. Yüksek vergi ödüyormuş gibi görünen patronlar ellerini ovuştururken sarı ve bürokrat sendikalar ise işçiyi idare etmek için arada bir hükümete ve patronlara serzenişte bulunuyor. İşçi sınıfı enflasyon, hayat pahalılığı, ağır çalışma koşulları, yoğun sömürü, işsizlik ve örgütsüzlük ile kuşatılmış durumdadır. Tüm bu kötü koşulların arkasında ise temel aktörleri patronlar, devlet ve işbirlikçi sendika bürokrasisi olan sömürü sistemi bulunuyor.
“İşçiler birçok yerde ağır koşullara ve saldırılara karşı eyleme geçiyor, direniyor, greve gidiyor. Ancak henüz parçalı bu eylem ve protestolar, patron-polis-bürokrat kuşatmasını kırabilecek bir düzeyde değil. Başta işçiler olmak üzere hakkını arayan tüm emekçiler karşısında polisi ve işten atma tehdidini buluyor. Yine de emeği ve onuru için ETF işçileri gibi direnen işçiler, bize direnmenin, sınıf bilincinin ve dayanışmanın önemini bir kez daha hatırlatıyorlar. Çünkü birleşen ve direnen işçiler yenilmezler. Yenildi gibi gözükse de kazanan onlardır; kazanan işçi sınıfıdır. Çünkü kazanmak sadece ekonomik haklarla ilgili değildir. Kazanmak; en başta sınıf bilincini, onurunu ve mücadele iradesini kazanmaktır. Bunları kazandığımız oranda sadece tek bir fabrikada değil tüm fabrikalarda; sadece ekonomik açıdan değil siyasi açıdan da kazanmış olacağız.
“İşçi sınıfının sesini daha güçlü bir biçimde duyurmalıyız ve artık fiili-meşru mücadeleyi daha da öne çıkarmalıyız. Yasalar, hükümet, polis ve devlete ait her kurum açık bir şekilde sermayeden yana duruyor. İşbirlikçi sendika bürokratları da dolaylı olarak sermayeye hizmet ediyorlar. Bu şartlarda işçiler kendi sınıf çıkarları için diğer işçi kardeşleriyle omuz omuza vermek zorundadır. Sorunların adı değişse de özü her yerde aynıdır. Emeği, onuru ve geleceği için kaygı duyan her işçi ve emekçi, ekonomik sorun ve taleplerini seçim sandığına yem etmenin değil örgütlenerek mücadele etmenin yolunu seçmelidir. Hakları için hem fabrikada hem de sokaklarda, alanlarda mücadele etmelidir.
“Devrimci Demokratik Sendikal Birlik (DDSB) olarak 16 Ekim’de Kartal’da düzenlenecek “İşçi-Emekçi Mitingi”nde saldırılara karşı sesimizi yükseltecek, taleplerimizi haykıracağız. Hayat pahalılığına, ağır çalışmaya, düşük ücretlere, işsizlik tehdidine ve sefalet sözleşmelerine karşı emeği ve onuru için mücadele etmek isteyen tüm işçi ve emekçileri; DDSB saflarında yürümeye, sınıf kardeşliğiyle alanları doldurmaya çağırıyoruz.
“Yaşasın Sınıf Dayanışması!
Birlik, Mücadele, Zafer!”
Tarih: 16 Ekim Pazar
Toplanma: 13.30 Başak Marmaray İstasyonu
Miting: Kartal Meydanı / 14.00