Dünya’nın birçok ülkesinde Filistin’e destek eylemleri devam ediyor. Bazen milyonlara yakın insanın sokağa döküldüğü eylemlerde Filistin halkına destek sunuluyor. Dünya halkları ortak talepleri için birleşiyor ve birleşerek bu talepleri sokaklarda dile getiriyor. Dünya genelinde devam eden eylemler genellikle parçalı eylemler değil kitlesel eylemlerden oluşuyor. Geçtiğimiz günlerde bunun en kitlesel örneğini Londra’da gördük. İngiltere devletinin İsrail’e verdiği desteğin aksine halkın kalbi Filistin’den atıyor. Londra’da hafta sonu resmi rakamlara göre 300 bin kişi sokağa döküldü ancak gözlemciler 1 milyona yakın insanın sokağa çıktığını ifade ediyor. Devletin tüm hedef gösterme ve engelleme girişimlerine rağmen İngiliz halkı her cumartesi Filistin’e destek eylemleri düzenliyor. İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın eylemleri yasaklatma girişimleri de görevden alınmasıyla son buldu. Eylemciler bunu “sokağın zaferi” olarak değerlendirdi.
İNGİLTERE
İngiltere’nin başkenti Londra’da yukarıda bahsettiğimiz gibi 1 milyona yakın kişi Filistin halkıyla dayanışmak için toplandı. Bu eylemin ayırt edici özelliği Gazze’ye saldırıların başlamasından bu yana İngiltere’de yapılan en büyük eylem olması oldu. “Özgürlüğü Elde Edene Kadar Barış Yok” pankartı taşınarak Filistin halkının haklı savaşına vurgu yapıldı. Yahudi halkı da bu eyleme destek verdi. Yahudi bir eylemci şöyle dedi: “Yahudiler sürgün edildi ama ilahi bir çıkış gösterildi. Bir karış toprağa bile sahip olmamıza izin yok. Bütün ülke Filistin’e iade edilmeli. Filistinlilerin Yahudilerle sorunu yok. İşgalcilerle sorunu var. Hamas, El-Fetih defalarca Yahudilerle bir sorunları olmadığını ilan ettiler. Topraklarını kendilerinden alanlarla sorunları var.”
Ayrıca aynı gün Filistin karşıtı gruplar güvendikleri devletten aldıkları cesaretle sokağa dökülen halka saldırmaya çalıştı.
FRANSA
Fransa’nın başkenti Paris’te binlerce kişinin katılımıyla “Gazze’deki katliama son verilmesi” çağrısıyla eylem düzenlendi. Paris dışında Marsilya, Toulouse, Rennes ve Bordeaux’da da Filistin’e destek eylemleri düzenlendi. Eylemlere İsrail kökenlilerin katılımındaki artış dikkat çekti. Ayrıca Yahudi derneklerinin katılım sayısında da ciddi miktarda artış görüldü. “Hepimiz Filistinliyiz” vurgusu eylemlere damgasını vurdu. “Siyonist Devlet, Katil Devlet”, “Halkın Davası Kazanacak, Siyonizm Kaybedecek” sloganları atılırken eylemde pek çok Yahudinin de “Filistin-İsrail barış platformu” pankartı arkasında yürümesi anlamlıydı. Yahudi bir kadın barışa ihtiyaçları olduklarını vurgulayarak “75 yıldır şiddet var. Bunun sona ermesine, şimdi barışa ihtiyacımız var. Ve barış şu an yaşadığımız şiddetle gelemez. Dehşet içindeyim herkes için, İsrailli ve Gazzeli çocuklar için dehşet içindeyim, kadınlar erkekler için dehşete kapılıyorum. Şimdi İsrail ordusunun Gazze halkına uyguladığı katliam, bu inanılmaz şiddet sona ermeli.” dedi. Aynı gün içerisinde Senato ve meclis başkanlarının çağrısıyla antisemitizme karşı miting düzenlendi. Mitingde daha çok İsrail yanlısı parti ve örgütler katıldı.
Ayrıca Lyon’da Palestine 69 Topluluğu, Filistin’le ilgili konferans düzenledi. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı konferans alanına, 40 ila 60 kişiden oluşan ve ellerinde sopa ile havai fişek bulunan yüzleri maskeli faşist güruh baskın yaparak 3 kişiyi yaraladı.
ALMANYA
Almanya’nın başkenti Berlin’de Alexanderplatz Meydanı’nda binlerce kişi İsrail’in Gazze’de uyguladığı katliama son vermesi için yürüdü. Eylemde yapılan konuşmalarda Alman devletinin, İsrail ve Filistin’e yönelik politikası eleştirildi. Gazze’de yaşananlara sessiz kalınmaması çağrısında bulunuldu. Frankfurt, Stuttgart ve Essen’de de binlerce kişi yürüdü. Çok sayıda insanın katledildiği vurgulanan eylemlerde Avrupa halkının bunun karşısında olması gerektiğine değinildi.
İSPANYA
İspanya’da Filistin’e destek eylemleri kitlesel bir şekilde sürerken stadyumlar da bunun sahnesi oldu. Real Sociedad taraftarları beyaz önlükler giyerek ve yüzlerine maske takarak tribüne girdi ve Filistin bayrakları açtı. Tribünlerdeki yasaklara rağmen bu tarz eylemler devam ediyor.
Barselona kent merkezinde hafta sonu düzenlenen eyleme on binlerce kişi katıldı. “Gazze’deki soykırımı durduralım, İsrail ile silah ticaretine artık yeter” yazılı pankart taşındı. İspanyol devletinin İsrail ile silah ticaretinin sona ermesi gerektiği vurgulandı.
Eylemin sonunda kitle, França (Fransa) tren istasyonuna girdi. “Filistin istasyonu” yazılı pankart açan eylemciler, yolcu giriş çıkışlarını kapatarak “İsrail’e Boykot”, “Özgür Filistin” sloganları atarak oturma eylemi yaptı.
İspanya’da Getafe bölgesinde bulunan Airbus fabrikasında çalışan işçiler de Filistin’e destek eylemi gerçekleştirdi.
ABD
ABD’de de kitlesel olarak Filistin halkına destek eylemleri gerçekleştiriliyor. Burada özellikle Yahudilerin kitlesel eylemleri dikkat çekiyor. Chicago kentinde “Barış İçin Yahudi Sesi (JVP)” isimli topluluk pazartesi günü İsrail Konsolosluğu önünde Filistin’e destek eylemi gerçekleştirdi. Eylemciler, konsolosluğun girişini kapatarak “Ateşkes sağlanıncaya, işgal sona erinceye ve Filistin özgür oluncaya kadar gitmiyoruz ve gitmeyeceğiz” ifadelerini kullandılar. Özellikle Yahudilerin Filistin’e yönelik işgalin son bulmasını istemeleri ayrı bir önemde oldu.
Washington, Texas, New York, Los Angeles’ta da kitlesel eylemler gerçekleştirildi. ABD politikaları teşhir edildi. Washington’da 4 Kasım’da yapılan eyleme 300 binden fazla kişi katıldı.
İRLANDA
Anti Emperyalist Eylem İrlanda (AIA İrlanda), İsrail devletinin Dublin’deki büyükelçiliğine karşı bir kampanya başlattı. Geçtiğimiz haftalarda ajitasyon, propaganda çalışmaları ve farklı türden seferberlikler de dahil olmak üzere çok sayıda eylem gerçekleştirdi.
Bu kampanya kapsamında 7 Kasım Salı günü AIA aktivistleri büyükelçiliğin sahibi Quanta Capital’in genel merkezini işgal etti. 10 Kasım Cuma günü aktivistler ve AIA’nın diğer destekçileri İsrail devleti büyükelçisinin sınır dışı edilmesini talep etmek için Dublin Connolly İstasyonu’nda oturma eylemi düzenledi. Engellemelere rağmen protestoyu sonuna kadar sürdürdü. 11 Kasım Cumartesi günü Dublin’de gerçekleştirilen eylemde AIA, diğer Filistin destekçileriyle birlikte Filistin’i destekleyen sloganlar atarak militan bir blok oluşturdu ve İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilmesini talep etti.
BREZİLYA
9 Kasım tarihinde Brezilya’da Rio de Janeiro’da Filistin halkıyla dayanışma amaçlı eylem düzenlendi. Eylem İsrail yanlıları tarafından kışkırtılmaya çalışıldı ancak halk buna izin vermedi. Yürüyüş ABD Başkonsolosluğu’na doğru devam etti. Burada ABD ve İsrail bayrakları yakıldı. Konsolosluğa taş atarak öfkesini dile getiren eylemcilere polis saldırdı.
Sao Paulo’da gerçekleşen eyleme katılan İsrailli Yahudi şef Shajar Goldwaser “Siyonist İsrail devletinin Filistinlilere apartheid rejimini uygulandığını ve Filistinlilerin kendi devletini kurma hakkının olduğunu” belirtti.
FİLİPİNLER
Filipinler’de ABD’nin Manila Büyükelçiliği önünde toplanan kitle İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etti. Filistin destekçisi yüzlerce eylemci başkent Manila’daki ABD Büyükelçiliği önünde toplandı. Büyükelçilik önünde toplanan kitleye polis saldırıda bulundu ve çatışmalar yaşandı.
Eylemciler Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr. ve hükümetin ABD ile yakın ilişkiler kurmasını eleştirdi. Bu arada, protesto Marcos’un Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi’ne katılmak üzere ABD’nin San Francisco kentine yolculuk ettiği zamana denk geldi.
ÜRDÜN-YEMEN
Gazze’ye saldırıların başladığı tarihten bu yana Ürdün ve Yemen’de sık sık Filistin halkına destek eylemleri düzenleniyor.
Ürdün’ün başkenti Amman’da Filistinlilere destek için gösteri düzenlendi. “Direnişi Destekleme Ulusal Forumu”nun çağrısıyla düzenlenen eylem kapsamında yüzlerce Ürdünlü, Amman’daki İsrail büyükelçiliği yakınlarında yer alan El-Kaluti Camii önünde toplandı.
Ürdünlüler, Hamas’ın İsrail’e karşı başlattığı askeri operasyon ile Filistin direnişini destekleyen sloganlar attı, pankartlar taşıdı. Eylemciler ayrıca İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilmesini ve büyükelçiliğin kapatılmasını istedi.
İsrail’in Amman Büyükelçiliği’ne doğru yürümek isteyen eylemciler Ürdün polisi tarafından engellendi. Geçtiğimiz haftalarda da Ürdün halkı sınıra doğru yürümek istemiş ancak engellenmişlerdi.
Yemen halkı da cuma günü Filistin halkına destek ve dayanışma amacıyla başkent Sana’da Al-Matar Caddesi’nde büyük bir yürüyüş düzenledi.
Filistin bayrakları taşıyan Yemenli eylemciler, Siyonist İsrail’in Gazze’deki saldırganlığına ve Filistin halkına yönelik tutumuna karşı sloganlar atarak Gazze’deki direnişe desteklerini açıkladılar.
Yemenli eylemciler, Siyonist düşmanla uzlaşan Arap rejimlerini kınarken, “Amerikan ve İsrail Mallarını Boykot Edin”, “Gazze Halkı Yalnız Değilsiniz, Biz De Yanınızdayız” ve “Ey Uzlaşan Arap Yöneticileri Siyonist Rejim ile İlişkilerinizi Kesin ” gibi sloganlar attılar.
Irak’ın başkenti Bağdat’ta da Filistinlilerle dayanışma ve İsrail’in Gazze’ye karşı savaşını kınamak için eylemler yapıldı.
FAS-BAHREYN
Fas’ta on binlerce kişi Fas’ın İsrail ile normalleşme sürecini protesto etti. Eylemciler “Aksa Tufanı’nda Filistinlilerle Beraberiz”, “İsrail’in Vahşi Saldırılarına ve Normalleşmeye Karşıyız”, “Yaşasın Filistin Direnişi” sloganları attı.
Fransa’nın Tanca Konsolosluğu önünden geçen eylemciler, İsrail’e destek verdiği gerekçesi ile Fransa ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u protesto etti.
Fas Ulusal İşçi Sendikası Tanca Bölge Sorumlusu İzzeddin Filali Babe, “Bugün burada, İsrail’in vahşi saldırılarına ve normalleşmeye karşı olduğumuzu göstermek için toplandık. Fas halkının talebi, İsrail ile normalleşme anlaşmasının feshedilmesi ve İsrail’in Rabat’taki temsilcisinin sınır dışı edilmesidir.” ifadelerini kullandı. Birçok Arap ülkesi Gazze’ye başlayan saldırılar sonucu normalleşme sürecini askıya almıştı.
Bahreyn halkı da sokakları terk etmedi. 10 Kasım günü on binlerce kişi Filistin’e destek için meydanlara indi.
Güney Afrika, Tunus, Endonezya, Sırbistan, Karadağ, İsveç, Pakistan ve daha onlarca ülkede Filistin’e destek eylemleri düzenlendi. Temel vurgu İsrail’in Gazze’de işlediği suçların durdurulması ve ateşkes çağrısı oldu. İsrail’in saldırıları sürerken bu eylemlerin de devam etmesi önemlidir. Her bir halkın kendi devletine baskı yapması bu süreci etkileyecektir. Bu ülkelerdeki eylemlerin kitlesel geçmesi de devletler üzerindeki baskıyı artıracaktır. İşçilerin, öğrencilerin eylemlere katılması eylemlerin daha da kitleselleşmesine yol açacaktır.
