Partizan’dan Asker Akkoç’a yönelik silahlı saldırı hakkında açıklama

Partizan, 26 Aralık Salı sabahı okuru Asker Akkoç’a yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırıya dair açıklama yayımladı.

“Tüm Saldırıları Bertaraf Edeceğiz, Mücadeleyi Büyüteceğiz!” başlıklı açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Halkımız,

“26 Aralık günü Gazi Mahallesi’nde uğradığı silahlı saldırı sonucunda ağır yaralanan okurumuz ve yoldaşımız Asker Akkoç devrimci duruşuyla, fikirleriyle, faşizme, halkı yozluğa ve kendi içinde parçalanmaya sürükleyen çete-tarikat vb. gerici oluşumlara karşı mücadelesiyle dimdik ayakta, olduğumuz her yerde bizimle birliktedir. Bizi yok etme girişimleri, ölümle korkutma çabaları her zamanki gibi bugün de nafiledir. Fikirlerimizin dinamiği yok edilemez, öldürülemez ve korkutulup sindirilemezdir. Çünkü bu dinamik halkın çıkarlarına dayanır. Halkın kurtuluşu için mücadele ettikçe de bu fikirler gelişir, yaygınlaşır. Gerileyebilir, zayıflayabilir, yeterince başarılı olamayabiliriz. Ancak bu, hiçbir zaman halkla kurduğumuz tarihsel ilişkinin ortadan kalkmasına neden olmaz.

“Asker yoldaşımıza yönelik saldırı da bunu başaramazdı ve başaramadı.

“Asker yoldaşımıza yönelik saldırı, devlet eliyle palazlanan ve önü açılan çete ve tarikatlara karşı mücadele etmenin zorunluluğunu bir kez daha göstermiştir. Bu saldırı, şartları devlet eliyle hazırlanmış ve olgunlaştırılmış bir sürecin parçasıdır. Gazi Mahallesi gibi mahallelerde benzeri saldırılar sıklıkla yaşanmaktadır. Halk düşmanı çetelerin, tarikatların meşrulaştığı koşullarda bu gibi saldırılar sıradanlaşmakta, kanıksanmakta, bireysel zeminde değerlendirilip tahammül gösterilmektedir. Bu süreçlerin koşullarını hazırlayan ve bu gibi saldırıların zeminini olgunlaştıranların amacı bellidir: Emekçilere dayatılan sefaleti, çürümeyi, yozlaşmayı ve her türden yoksunluğu kanıksatmak, kabullendirmek, buna karşı direnen dinamikleri yok etmek, sindirmek ve ortadan kaldırmak. BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ!

“Geleceği halk adına, halk için kazanmak yolunda ısrarcıyız. Halka, yoksul mahallelere dayatılan sefaleti, çürümeyi, yozlaşmayı, her türden yoksunluğu reddediyoruz. Çetelerle, tarikatlarla, karakollarla egemenleşen iradesiz halk gerçekliğini reddediyoruz. Etrafımızı sarmış bulunan karşı devrimci atmosferi reddediyoruz. Asker yoldaşımızın vurulmasına ortam hazırlayan yoksunluğu reddediyoruz.

“Bu reddediş bize görevlerimizi hatırlatıyor: Daha çok çalışmak, daha özverili yaşamak, halkın çıkarlarını daha iyi anlamak ve onların geleceği için onları daha güçlü biçimde uyarmak, harekete geçirmek…

“Halkın kurtuluş umudunu diriltmek, onlar için bir gelecek yaratmak, insan dışılığı mahkûm edip ancak halkın çıkarlarına dayanan bir insanlaşma için bizim yolumuz açıktır. Bunun için daha çok ve daha çok çalışacağız. Bu zor dönemleri aşacağız. Asker yoldaşımızla birlikte, halkımızla birlik içinde dayatılan sefalete, çürümeye, insan dışılığa açtığımız savaş ödünsüz devam edecek ve kesinlikle kazanacağız…”

(İSTANBUL)