Grevdeki Lezita işçisi: “Güneşi fark ettim”

7 Mart’tan beri İzmir Kemalpaşa’daki Lezita fabrikasında grevde olan işçiler, toplu sözleşme haklarının tanınmasını istiyor.

Öz Gıda-İş’in 2021’den 2024’e kadar süren örgütlenme mücadelesi boyunca Lezita patronu tarafından 100 civarında işçinin işten çıkarıldı, işçilere “ikna odalarında” sendikasız olma dayatıldı.

18 gündür fabrika önünde grevde olan işçilerden 13 yıldır Lezita’da çalışan bir kadın işçi gazetemize konuştu. Yaptığımız röportajı paylaşıyoruz.

Yeni Demokrasi: Greve neden başladınız?

İşçi: Lezita tarafından haklarımız gasp ediliyor, sendika haklarımız yok sayılıyor; maaşlarımız, almamız gereken ek mesai, bayram mesaisi ücreti gibi maaşlarımız yatırılmıyor. İçerde temel ihtiyaçlarımızın bile karşılamamıza izin verilmiyor. Bir kadın arkadaşımız tuvalete girmesi gerektiğinde bile saatlerce iş başından ayrılmaması söyleniyor. En ufak bir başkaldırımızda tehdit ediliyoruz. Cep telefonlarımıza tehdit mesajları geliyor. İşçilere dair hiçbir iş güvencemiz yok bazen iş kazaları yaşadığımızda revire gönderilmiyoruz. Gönderildiğimizde ilgilenmiyorlar. Kadın arkadaşımız elini makineye kaptırdı, sağlık raporu vermediler hatta bu durumu bile mahkemeye götürmemize sebep oldular. Sendikanın fabrikaya girmesini istemiyorlar, korkuyorlar. Çalışma saatlerimiz belirsiz, bazen geç saatlere kalıyoruz çocuklarımız var onları göremediğimiz günler oluyor. İçerde sağlık açısından da çok ciddi sıkıntılar var. Gıda sektöründe olmamıza rağmen içerde gördüğümüz görüntüler yüzünden yıllardır salam, sosis, sucuk, hazır tavuk yiyemiyoruz. Sağlığı tehdit edecek ciddi sorunlar mevcut. Ama herhangi bir denetim veya kendilerinden olan biri geldiğinde, kamera gördüklerinde içerisi temizlettiriliyor dışarıya temiz görüntüsü verdiriyorlar. Bizler onlarca yıldır bu şirketteyiz yeni işe başlayanlara bizim katlarca farkımız kadar maaş veriliyor olası grevlere karşı sus payı veriliyor. Cenaze, düğünlerde dahi izin hakkımızı yok sayıyorlar. Burada bir sürü ölümler de yaşandı birkaç gün fotoğraflarını asıp sonra aynı koşullarla devam ediyorlar. Ben grev başladığından beri ilk kez yaşadığımı, güneşi fark ettim. İnsan olduğumuzu bile unutturmuşlar. Bazen grevde gökyüzüne bakıyorum güneşe bile hasret bıraktılar.

Yeni Demokrasi: Greviniz 18. güne girdi. Bu süreçte neler yaşandı?

İşçi: Her gün çok yüksek şekilde hoparlörden müzikler açıp sesimizi bastırmaya çalışıyorlar. Bizlerin sesi yükseldikçe daha da yüksek sesler açıyorlar ancak bizim sesimiz yükselmeye devam edecek. Buralara bilinçli olarak kum döktüler. İş araçlarıyla biz alana geldiğimizde yoğun toz toprak dumanları çıkarıyorlar. Biz bu kumu ıslatmak için bir arkadaşımızdan yardım istedik. Bize yardım ettiği için Lezita onu da işten çıkardı. Önümüze asker diziyorlar askerler bize: “Biz ortadayız kimsenin tarafında değiliz.” diyorlar onlara kızmıyorum ama biliyoruz onların tarafındalar normalde fabrikanın önüne yürüyeceğimizde bile hemen önümüze barikat kuruyorlar. Ümit Özdağ direniş alanımıza geldiğinde araçları görür görmez barikatları indirdiler iş araçlarını durdurdular müziği kapattılar. Ancak biz işçilere karşı olan tavır anlattığım şekilde. Kamera gördükleri an bambaşka bir hale geliyorlar.

Yeni Demokrasi: Patronlar tarafından ucuz iş gücü olarak görülen göçmen işçiler Lezita’daki grev öncesi işe alındı. Hintli işçilerin grev kırıcı olarak kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz?

İşçi: Bizim zorumuza gidiyor. Bizim yerimize Hintliler alınıyor, dolgun maaşlar teklif ediliyor; hatta bizlerden gizli bir şekilde servis araçlarıyla getiriyorlar. Biz çalışmak, hakkımızı almak isterken yerimize göçmenleri koyuyorlar.

Yeni Demokrasi: Grevi nasıl devam ettirmeyi düşünüyorsunuz?

İşçi: Direnişimize sesimiz duyulana, haklarımızı geri alana dek devam edeceğiz. İçerde çalışan arkadaşlarımız işten atılma tehditlerinden dolayı bize katılamıyor. Bazısını parayla, bazısını tehditlerle yıldırmaya çalışıyorlar. Ancak biz haklarımızı alana dek vazgeçmeyeceğiz, diğer ilçelere de gidip direnişi büyüteceğiz

Yeni Demokrasi: Patronlar görüşmek için adım attılar mı?

İşçi: Hayır. Hiçbir patron bizimle görüşmüyor görüşme tekliflerimizi netlikle reddediyor yalnızca önümüze asker diziyor grevimizi kırmaya çalışıyorlar.

Yeni Demokrasi: Bu röportajı okuyanlara bir mesajınız var mı?

İşçi: Haklarımızla birlikte insanca çalışabilmek istiyoruz. Bütün basını, bütün halkı, sol/sağ fark etmeksizin herkesi direnişimize davet ediyoruz.